11 Ocak 2009 Pazar

LAZER EPİLASYON

Daha önceki lazer sistemlerinde, lazer ışınının deri altına girebildiği derinlik 0,3-1,5 mm arasında değişiyordu, ama Harward Üniversitesi Welmar laboratuarlarında gelişen bu yeni teknoloji ile cilt altına, ktp uygulamalarında üç milimetre, nd yag uygulamalarında da yedi milimetre derinliğe inebilmek mümkündür. Gemini Lazer Sistemi’nde uygulama sonrası kılların aniden dökülmesi diye bir şey söz konusu değildir. Alexandrite lazerlerde, kıl köküne değil de kıl gövdesine yapılan atışlar sonucunda, epilasyon sonrası ani dökülmeler yaşanmaktadır. Bu durum hasta tarafından çok iyi sonuç olarak görülür. Fakat 1 ay kadar sonra o kılların tekrar çıktığı gözlenmektedir. Gemini Lazer ise kıl köklerine direk atış yapıldığı, çok derine inilebildiği için, diğer lazer’lerden daha etkili olduğunu söylemek mümkündür. Bir diğer önemli özellik ise; soğutucu sisteminin Harward Üniversitesi’nde geliştirilmiş çok yeni bir sistem olmasıdır. Uygulama esnasında, derinin üst tabakası, yani epidermisin çok iyi soğutulması, fakat kıl kökünün yer aldığı derin dermis kısmının ise yüksek bir ısı ile yakılması; daha doğrusu kıl kökünün yok edilmesi gerekmektedir.Bunu yaparken de derinin üst tabakalarının ısıdan etkilenmemesi gerekmektedir.
Lazer uygulamalarında kişilerin uzun süreli sonuç alamamalarının sebebi bu olabilir mi? Bunun birkaç sebebi vardır; bir tanesi lazer sistemlerinin yeterli derinliklere ulaşamaması, bir diğeri ve en önemlisi, kılların vücudun değişik bölgelerinde anajen fazlarının değişik süreler içermesidir. Anajen faz; koltuk altında ve kollarda %20-30’undayken, diğer bölgelerdeki kılların %70-80’i dökülme fazında veya dinlenme fazındayken atış yaparsanız, ancak kılların %30’unda etkili olabiliyorsunuz. Anajen fazın diğer kıl köklerine de geçmesi lazım ki, etkili olabilsin. Saçta bu %80 e kadar çıkabilmektedir, ama yüz ve yanak bölgelerindeki kılların anajen fazda olabilme imkanı %70 civarındadır. Bu cihazın diğer Lazerlerden ayıran özellikleri nelerdir? Epilasyonda süreyi kısaltabiliyor mu? Kılların yaşam döngüsüne uymanız gerekmektedir, o yüzden Gemini sistemi’nde de anajen fazına mutlaka önem vermek lazım. Örneğin uygulama bölgesi yüz ise ilk uygulamadan 1 ay sonra, koltuk altı ve kol bölgesi ise 1,5 – 2 ay sonra ikinci seans için çağırıyoruz. Bacak bölgesinde bu süre iki üç aya kadar uzayabiliyor. Yani hastanın üçüncü seansı için 2-3 ay sonrasına kadar randevu vermek durumunda kalabiliyoruz. Gemini Lazer Sistemi’nde uygulama sonrasında kılların aniden dökülmesi diye bir şey söz konusu değildir. Alexandrite lazerlerde, kıl köküne değil de kıl gövdesine yapılan atışlar sonucunda, epilasyon sonrası ani dökülmeler yaşanmaktadır. Bu da hasta tarafından çok iyi bir sonuç olarak görülür. Fakat bir ay kadar sonra o kılların tekrar çıktığı gözlenmektedir. Gemini’de ise kıllar köklerine direk t atış yapıldığı, çok derine inilebildiği için, diğer lazerlerden daha etkili olduğunu söylemek mümkündür. Bir diğer önemli özellik ise, soğutucu sisteminin Harward Üniversitesi’nde geliştirilmiş çok yeni bir sistem olmasıdır. Uygulama esnasında derinin üst tabakası, yani epidermisin çok iyi soğutulması, fakat kıl kökünün yer aldığı derin dermis kısmının ise yüksek bir ısı ile yakılması, daha doğrusu kıl kökünün yok edilmesi gerekmektedir. Bunu yaparken de derinin üst tabakalarının ısıdan etkilenmemesi gerekmektedir. Bu yüzden Gemini Lazer’de üst deriyi koruyucu bir sistem geliştirilmiştir. Diğer lazer sistemlerinde +5 dereceye kadar soğutma sağlanırken, bu yeni sistemde -5 dereceye kadar soğutma sağlanabilmektedir. Yani siz cildin alt derinliklerine çok yüksek yoğunlukta ışın yollarken, epidermisi-5 derecede korumaya alıyorsunuz. Böylelikle yanıkların, istenmeyen lekelerin oluşumu çok fazla düşürülmektedir. Bu durum Gemini’de mümkün değildir, diğer lazerlere göre üçte bir oranında az bir enerji ile aynı sonucu alabiliyorsunuz demektir. Az kullanımı ile birlikte lekelenmeler, doku tahribatı azalıyor, şişme çok az olmaktadır. Bu süre içerisinde güneş koruyucusu kullanmak yeterlidir. İnce tüyler için hiçbir lazerde bulunmayan özel verimlik ayarı ve enerji seviyeleri mevcuttur. Böylece çok ince tüylerde bile güvenli bir şekilde çok yüksek enerji kullanılabiliyor. Genellikle diğer lazerlerde 4 adet değişik sportsize başlık varken Gemini Lazer Sistem’de 1mm’den 10 mm’ ye kadar 42 tane değişik başlık kullanabiliyoruz. 3mm ile 7mm’ ye kadar derinliğe inebiliyoruz ve az bir enerji ile bunları yapabiliyoruz. Bir başka konu ise, atış yaptığınız süre içerisinde verilen enerjinin istikrarı çok önemlidir. Diğer lazerlerde milisaniye’nin başında az, sonuna doğru yükselen bir enerji uygulanırken, Gemini’de bu milisaniye’nin tamamında aynı enerji miktarıyla atış yapıyoruz. Böylelikle, dokunun enerjiden çok fazla etkilenmemesi sağlanmaktadır. Ayrıca 21 endikasyonda FDA onayı alan tek lazer cihazı olma özelliğine sahiptir. Cihazın güvenilirliği ile ilgili ne söylenebilir? Lazer cihazımızın 21 FDA onayı alan tek lazer cihazı olması, bu cihazın güvenilirliğini ispatlamaktadır. Bildiğiniz gibi Amerika’nın verdiği FDA onayı çok uzun araştırma ve deneylerden sonra verilir. Son zamanlarda erkekler de bu uygulamayı tercih etmekteler.Baylar da MAR-MED Marmara Estetik ve Güzellik Merkezi'nde bu hizmetten faydalanabiliyorlar mı? Epilasyon konusunda erkek hastalarımızla bayanların sayıları aşağı yukarı birbirine eşit. Baylar genellikle göğüs, sırt ve omuz başlarının epilasyonu için başvurmaktalar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder